ÇAY KANUNU TEKLİFİ TBMM’YE SUNULDU
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı Çay Kanunu ile ilgili yaptığı açıklamada : “Doğu Karadeniz Bölgesinin hemen hemen tek geçim kaynağı olan çay ürünü ile ilgili halen yürürlükte bulunan 3092 sayılı Çay Kanunu 1984 yılında çıkarılmıştır. Beş maddeden oluşan 3092 sayılı Çay Kanunu, çay ürününün tekel maddesi olmasına son vermiş ancak olası sorunların giderilmesine elverişli muhtevadan yoksun kalmıştır. Kapsam itibariyle yeterli olmayan bu alanda günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir çay kanunu ile ilgili uzun süredir devam eden çalışmalar tamamlanmıştır. Bu çalışmalar Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi temsilcileri başta olmak üzere, üniversitelerimizden akademisyenler, üretici, sanayici, ihracatçı, sivil toplum kuruluşları ve sektörün tüm paydaşlarının katkısıyla, özetle katılımcı bir yaklaşımla yürütülmüş, ilişkili Bakanlık Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili birimleriyle birlikte kanun teklifi haline getirilmiştir. Bu çalışmalarda; iç talebi yerli üretimle karşılayacak şekilde çay sektörünün düzenlenmesi ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi amacıyla; çayın üretimden tüketime tüm aşamalarının bilimsel ve hukuksal verilerle düzenlenerek ülke ekonomisine katkısının artırılması ve dünya piyasaları ile rekabet edebilecek seviyeye getirilmesine yönelik perspektif esas alınmıştır. Bu yaklaşımla çay sektörünün paydaşları ve tüm yönlerini kapsayan kanun teklifi çalışması Meclis’e sunulmuştur” dedi.
Yeni Çay Kanunu teklifi ile çaydan marka ürünler oluşturabilmenin yasal zemininin güçlendirileceğine değinen Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı : “Dünya piyasalarında rekabet edebilecek konuma gelebilmesi için çayın kalitesini iyileştirici tedbirlerin alınması, üretici ve tüketici çıkarlarının korunması ve ülke ekonomisindeki yeri ve önemi hedeflenmiştir. Çay Kanunu teklifimiz ile ; Yaklaşık yetmiş yılı aşkın süredir fidan yenilemesi yapılmamış çok sayıda çay bahçesi bulunmaktadır. Bu teklifle kaliteli ürün alınmayan çay bahçelerinin yenilenmesini teşvik edici düzenleme yer almaktadır. Çay tarım alanlarının belirlenmesi, ruhsatlandırma gibi işlemlerin nasıl yapılacağına ilişkin düzen kuralları teklifimizde yer almaktadır. Ruhsatsız alanlarda yeni çay bahçesi açanlar ile uygun olmayan şekilde çayı işleyen ve pazarlayanlara, belirlenen çay alanları dışında yetkisiz çay alımı ve satımı yapanlara cezai yaptırımlar öngörülmektedir. Lisanslı çay işletmeciliği tanımlanmakta, özel sektör çay işletmecilerinin faaliyetin kapsamına göre sınıflandırılmalarına ilişkin kurallar yer almaktadır. 1 Çay ürününün dikiminden yetiştirilmesine, toplanıp pazarlanmasına kadar tüm aşamaları kapsayan düzenlemeler yer almaktadır. Kayıtlılık, izlenebilirlik gibi verilerle üretim planlamasının yapılması, böylece arz ve talep dengesine göre etkin kontrol ve denetimi sağlayan kural ve mekanizmalar öngörülmektedir. 2008 yılından bu yana çay sektörünün tüm tarafların bir araya gelmesiyle kurulmuş olan Ulusal Çay Konseyi, yaş çay yaprağı fiyatının belirlenmesinde aktif ve etkin bir hale getirilmekte, böylece paylaşımcı bir yaklaşımla üretici ve tüketici birlikte gözetilerek yaş çay alım fiyatında istikrar hedeflenmiştir. Çay tarımı yapılan tüm illerde mevcut ticaret borsalarında tescil edilen kuru çayın alım ve satımını yapabilmelerine olur verilmektedir. Kuru çay ürünü elde edilme aşamasında açığa çıkan çay atıklarının, kuru çay ürünü dışında kullanabileceği alanları, bu alanlarda faaliyet gösteren işletmelerin uyması gereken kurallar ve sağlanması gereken koşullar düzenlenmiştir. Çay atıklarının kaydı, toplanması, muhafazası, işlenmesi, değerlendirilmesi, pazarlanması ve gerektiğinde imhasına ilişkin düzen kuralı getirilmektedir. Planlı tarımın en önemli uygulamalarından biri sözleşmeli tarımdır. Teklif ile çay sektörü, sözleşmeli tarım kapsamına alınmaktadır. Hedefimiz; bu teklifin TBMM’de sağlanacak kıymetli katkıların sonucunda yasalaşmasıyla birlikte üretici ve tüketiciyi korumak, çayın Türk ekonomisi içindeki yerini güçlendirmek ve Türk çayını dünya markası haline getirerek dış pazarlardaki payını büyütmektir” dedi.