Doğu Karadeniz Bölgesindeki İki Dev Proje

Rize Artvin havaalanın inşaatının tamamlanmakta olduğu, geleneksel “Çayeli’nden öteye….” Türküsü ile duyuruldu.

Dünyanın en yüksek üçüncü barajı olan Yusufeli barajı da kısa sürede su tatmaya başlayacak.

Bölgede olağanüstü heyecan var.

Rize Valiliği bir Avusturya firmasına Handüzü, Ovit ve Deremezra bölgeleri için üç farklı turizm master planı hazırlatıyor.

Fırtına vadisinin girişindeki yerleşim yerlerinin imar planları da tamamlanma aşamasında.

Hemşin ilçesi tabiat turizmi ile yeniden neşvünema buluyor.

TOKİ ve diğer kamu kurumlarının turizm alt ve üstyapı yatırımlarının yanında, bireysel turizm yatırımları da hız kesmeden devam ediyor.

Özellikle, pandemi sürecinde çok tercih edilen butik turizm tesisleri yatırımların odağı olmuş durumda.

Bazı küçük yerel işletmelerin yüksek standartlarda hizmet verdiğini, kısa sürede yüzbinleri aşan misafir ve takipçilere ulaştığını öğrenmiş olduk.

Keza, köylerde üretilen süt, peynir, tereyağı, pekmez, bal gibi ürünlerin fiyatları eşdeğerlerinin iki katı… Tabi bulabilirsen…

Kısaca bölge halkının çayın yanında turizmden ve havaalanından beklentisi oldukça yüksek.

En anlamlı beklenti ise Artvin’in Yusufeli ilçesinden…

Yusufeli, Artvin ilimizin en uzak ilçelerinden biri olmasının yanında karayolu ağı gelişmeden önce, coğrafi olarak Rize sınırında olması hasebiyle Yusufelililerin İstanbul’a ve Bursa’ya deniz yoluyla Pazar limanı üzerinden gittikleri anlatılır.

Aslen Yusufeli Altıparmak (Barhal) köyünden olan Rahmetli Kadir TOPBAŞ başkanı tanıyanlar, benzer hatıraları ondan da dinlemiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın da bölgeye vukufiyeti ve özel ilgisi dost meclislerinde anlatılır.

Artvin Erzurum (Yusufeli- Erzurum ve Yusufeli- Artvin) karayolları bağlantısı yapılıncaya kadar özellikle yaz dönemlerinde Altıparmak dağlarını aşarak yolculuk yapıldığı bilinmektedir.

Yusufeli Ardeşen/Pazar güzergâhı aynı zamanda yöre halkı tarafından ticaret yolu olarak kullanılmış, Pazar’dan temin edilen ticaret malları, bazen atla, bazen de mekkareler (insan gücü) ile Yusufeli’nin köylerine götürülerek satıldığı anlatılmaktadır.

Geçmiş yıllarda başlayan Ardeşen ve Yusufeli’nin yüksek köyleri arasındaki ticari ve sosyal münasebetler halen devam etmektedir.

Dünyanın en yüksek üçüncü barajı olan Yusufeli barajı yüksekliği ve üreteceği enerjinin yanı sıra bölge halkına olan etkisiyle de konuşulmaktadır. Baraj sadece ilçe merkezinin yerini değiştirmekle kalmıyor. Halk mezarlarını da taşıyor.

Suların yükselmesi ile birlikte, eski Yusufeli ilçe merkezi sular altında kalacak, yeni ilçe merkezi de ada gibi kalacak, çevre şehirlerle bağlantısı daha da kısıtlanacaktır. 

Esasen baraj ve dönüşüm inşaatı dünya tarihine geçecek hikayeler barındırıyor. Bu nedenle mezarların taşınması,  sel ve yangınlarla zarar gören köylerin yeniden çok hızlı imar ve inşası gibi bölgede öngörülen veya öngörülemeyen sosyal ve ekonomik benzer sıkıntılar çok kısa sürede çözümlenerek halkın moral düzeyi yüksek tutuluyor. Zira, bir ilçe için üçüncü kez yer değiştirmek pek de kolay olmasa gerek. Tam da böyle bir atmosferde nostaljik değeri olan ve tur güzergahı olarak rağbet gören Yusufeli-Ardeşen/Pazar hattı Rize Artvin Havaalanı ile birlikte yeni heyecan ve beklentileri tetiklemiştir.  Barajın bahse konu sosyal etkilerini unutturabileceğini düşünenler bile var.

Güzergahın Yusufeli tarafında yeni yerleşim ve bağlantı yolları yapılırken, Ardeşen tarafından da köy yolları, grup yolları ve devlet karayolu çalışması devam etmektedir.

Yaklaşık 5-6 yıldır gündemde olan Pazar/Ardeşen Yusufeli karayolu güzergahının nerdeyse yarısının (Ardeşen -Tunca Beldesi arasında kalan 18 km lik kısmının) etüt ve projeleri tamamlanmış, ihale aşamasına gelinmiştir. Proje Tunca beldesine grup yollarıyla erişimin yerine geçecek, yolu kısaltacak, can ve mal kayıpları ile sonuçlanan trafik kazlarının önüne geçecektir. Mutasavver yol projesi aynı zamanda Fırtına vadisinin doğu kolundaki turizm hareketlerini de desteklemesi amacıyla devlet karayolu standardında hazırlanmıştır.

Vadi, alan 60. Km’de başlayan tabiat parkı ve 42.km yer alan Deremezra köyü ve çevresinde yayla ve mezralardan oluşan küçük yerleşim yerleri, geleneksel  ahşap mimarisi,  bozulmamış doğal yapısı, temiz toprağı,  ilaç ve kimyasal gübreden, hatta deterjandan uzak organik vasıflı tarımsal faaliyetleri ve Anzer’den sonra bölgenin en değerli balı gibi pek çok kaynak değeri turizme kazandırma çabası, yüksek standartta yapılacak bir karayolu ile daha da anlam kazanacağı öngörülmektedir.

Özellikle havaalanı ile birlikte artacak turist sayısının Fırtına vadisinin batı kolalarında (Ayder ve Çat vadisinde) taşıma kapasitesini zorlaması sebebiyle benzer karaktere sahip ve oldukça korunmuş olan doğu koluna (Durak ve Tunca vadilerine) bir sonraki adımda da Yusufeli köylerine yönelmesi kaçınılmaz olacaktır.

Bölgede beklenti ve heyecanı tetikleyen de bu gelişmedir.

Zira,  dünyanın en yüksek üçüncü barajı olan Yusufeli barajı, bölgeye gelen turistlerin görmeden dönmek istemeyecekleri önemli bir ziyaret noktası niteliğinde olacaktır.

Bazı hesaplamalara göre Pazar’dan 78 km gibi kısa bir mesafede olan Yusufeli ilçesi gerek sivil mimari örnekleri gerekse de tarihi yapıları ile Doğu Karadeniz turizmini zenginleştirecek bir potansiyele sahip olduğu da bir gerçektir.

Altıparmak dağında açılacak kısa bir tünelle Doğu Karadeniz bölgesindeki mevcut turizmin yanı sıra, potansiyel turizm harekete geçecektir.  Bu sayede turizm çeşitlenmiş olacak, Doğu Karadeniz bölgesine gelen yerli ve yabancı turistlerin kalış süreleri daha da uzayacak, turizmin katma değeri de artacaktır. Neredeyse tamamen boşalma aşamasına gelmiş olan Yusufeli tersine göç ve turizm sayesinde altın günlerini yaşayacaktır.

Altıparmak tüneli ve Yusufeli-Ardeşen/Pazar karayolu projesi birbirinden bağımsız yürütülen ülkemizin iki deva projesi olan Rize Artvin havaalanı ile Yusufeli barajından doğacak sinerjiyi müjdeliyor…

Ahmet ÖZYANIK